I have to shine my shoes.
 - Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
Don't forget to polish your shoes before you go out!
 - Dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını cilalamayı unutma.
You should polish your shoes before you go to the party.
 - Partiye gitmeden önce ayakkabılarını cilalamalısın.
Tom wanted to polish his shoes.
 - Tom ayakkabılarını cilalamak istedi.
It looks like I'm going to have to varnish my bookshelves again.
 - Kitap raflarımı tekrar cilalamak zorunda kalacağım gibi görünüyor.
I have to shine my shoes.
 - Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.