Oradan çıkmak zorundasın.
- You have to come out of there.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
O öfkeli bir yüz ile dışarı çıktı.
- He came out with an angry face.
... And I felt very let down when I heard that. Because I thought what came out of considering ...