branntwein

listen to the pronunciation of branntwein
Немецкий Язык - Турецкий язык
[der] kanyak, konyak
e. r. 'brantvayn sert içki; viski
e {'brantvayn} r sert içki; viski, cin
Английский Язык - Турецкий язык

Определение branntwein в Английский Язык Турецкий язык словарь

spirit
ispirto
spirit
can

Şeytanın ruhu yeniden canlanıyor. - The spirit of the demon reawakens.

İnsan ruhu yeryüzünde bulunduğu müddetçe; müzik, canlı bir varlık gibi ona eş ve destek olup büyük anlam katacak. - So long as the human spirit thrives on this planet, music in some living form will accompany and sustain it and give it expressive meaning.

spirit
{i} ruh

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir. - All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim. - When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.

spirit
yürek
spirit
tutum
spirit
canlandırmak
spirit
cin
spirit
meşrep
firewater
{i} ateşsuyu
firewater
ateş su
firewater
{i} sert ve kalitesiz içki
spirit
(isim) ruh, can, maneviyat, gerçek anlam, hayalet, peri, ruh hali, neşe, şevk, cesaret, güç, insan, örnek insan, özel durum, ispirto, üstünlük
spirit
{i} örnek insan
spirit
{i} insan

İnsan ruhu yeryüzünde bulunduğu müddetçe; müzik, canlı bir varlık gibi ona eş ve destek olup büyük anlam katacak. - So long as the human spirit thrives on this planet, music in some living form will accompany and sustain it and give it expressive meaning.

Matematik, insan ruhunun en güzel ve en güçlü yaratısıdır. - Mathematics is the most beautiful and most powerful creation of the human spirit.

spirit
{f} heveslendirmek
spirit
{i} hayalet

Mary bir hayalet ya da ruhu sırtına dokunmuş gibi hissetti. - Mary felt as if a ghost or spirit had touched her back.

spirit
meram
spirit
heves
spirit
hava

Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti. - The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.

Немецкий Язык - Английский Язык
liquor (distillate from fermented grains/fruits/vegetables)
spirit
firewater
(einen Branntwein) brennen
to distil
(einen Branntwein) brennen
to distill (a spirit)
Weinbrand (Branntwein aus Wein)
brandy