He brought his speech to an end.
- O konuşmasını bitirdi.
I suggested that we bring the meeting to an end.
- Toplantıyı bitirmemizi önerdim.
Mary wanted to finish making breakfast before Tom woke up.
- Mary Tom uyanmadan önce kahvaltı hazırlamayı bitirmek istedi.
Are you through with your breakfast?
- Sabah kahvaltını bitirdin mi?
What did Tom end up doing?
- Tom ne yapmayı bitirdi?
I never thought we'd end up like this.
- Sonunda böyle bitireceğimizi asla düşünmedim.
Tom concluded his speech with a proverb.
- Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.
That concludes our business.
- O, işimizi bitiriyor.
It is utterly impossible to finish the work within a month.
- Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
Having finished my work, I left the office.
- İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
Sami finished the transaction and left.
- Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.