You shouldn't keep towels and cleaning rags together.
- Sen havluları ve temizlik bezlerini bir arada tutmamalısın.
Laziness and success do not go together.
- Tembellik ve başarı bir arada gitmez.
I play golf every so often.
- Arada bir golf oynarım.
He gets tough at times.
- O arada bir saldırganlaşır.
He comes to visit us every now and then.
- Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.
Every now and then, we eat out.
- Arada bir dışarıda yeriz.
We can save you some time.
- Seni bir ara kurtarabiliriz.
He stayed there some time.
- O, bir ara orada kaldı.
I'll drop in on you sometime in the near future.
- Ben yakın gelecekte bir ara sana uğrayacağım.
I'd like to come around to your house sometime.
- Ben, bir ara evinize uğramak istiyorum.
Once in a while, he leaves his umbrella in the train.
- Arada bir şemsiyesini trende bırakır.
I see him once in a while.
- Onu arada bir görürüm.
I seldom do that anymore.
- Ben artık onu arada bir yapıyorum.