Mary 500 aday arasından seçildi.
- Mary was chosen from among 500 applicants.
Adaylar otuz yaşın altında olmalılar.
- Applicants must be under thirty years old.
Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi.
- Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer.
Adayların özgeçmişlerini sunmaları istendi.
- Applicants were requested to submit their resumes.
Onun adını adayların listesinden sil.
- Delete his name from the list of the applicants.
Mevcut adayların bir listesi vardı.
- There was a list of available candidates.
O, Amerikan başkanlık adaylarından biri.
- He is one of the American presidential candidates.
Başvuru sahibi, sorunun nasıl cevaplanacağını bilmiyordu.
- The applicant didn't know how to answer the question.
Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.
- The applicant impressed the examiner favorably.