Mary 500 aday arasından seçildi.
- Mary was chosen amongst 500 applicants.
O, on bin adaydan seçildi.
- She was chosen from ten thousand applicants.
Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi.
- Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer.
Adayların bizzat başvurmaları rica olunur.
- Applicants are requested to apply in person.
Hiç nitelikli adaylar yok mu?
- Aren't there any qualified applicants?
Mevcut adayların bir listesi vardı.
- There was a list of available candidates.
Belediye başkanlığı için yarışan adaylardan biridir.
- He is one of the candidates running for mayor.
Başvuru sahibi, sorunun nasıl cevaplanacağını bilmiyordu.
- The applicant didn't know how to answer the question.
Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.
- The applicant impressed the examiner favorably.