Ben tartışmaya katıldım.
- I took part in the discussion.
Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
- The discussions were long and sometimes bitter.
Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez.
- Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.
Dün mitinge çok az insan geldi.
- Only a few people came to the meeting yesterday.
Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
- Tom's meeting with his boss was very tense.
Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.
- Meg was happy about meeting Tom again.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Görüşmeye devam edeceğiz.
- We will continue the discussion.
Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım.
- I took part in the athletic meeting.
O, atletizm karşılaşmasına katıldı.
- He took part in the athletic meeting.