besoldung

listen to the pronunciation of besoldung
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] maaş, ücret, gündelik, aylık
en {bı'zoldung} e aylık, ücret
en. e. bı'zoldung aylık, ücret
Английский Язык - Турецкий язык

Определение besoldung в Английский Язык Турецкий язык словарь

salary
maaş

Tom Mary'ye iki haftalık maaş avansı verdi. - Tom advanced Mary two week's salary.

Benim maaşım bizim müsrifçe yaşamamıza izin vermez. - My salary doesn't allow us to live extravagantly.

salary
aylık

Küçük bir aylıkla geçinebilirim. - I manage to get along on a small salary.

Tom'un o aylıkla çalışmayı kabul edecek olması çok zayıf bir olasılıktır. - It's very unlikely that Tom will agree to work for that salary.

salary
maaş bağlamak
salary
maaşlı
salary
{i} ücret

Avustralya'da asgari ücret nedir? - What's the minimum salary in Australia?

İşçiler ücret artışı istediler. - The workers pushed for a raise in salary.

salary
ücret vermek
salary
ücretli
salary
maaş vermek
salary
salariedaylıklı
salary
{i} aylık bağlamak
Немецкий Язык - Английский Язык
salary
Grade