benzinli

listen to the pronunciation of benzinli
Турецкий язык - Английский Язык
petrol-driven
gasoline-powered
petrol-driven, gasoline-powered
benzin
gasoline

Gasoline is used for fuel. - Benzin yakıt için kullanılır.

We need to remember to put some gasoline in the car. - Arabaya biraz benzin koymayı unutmamalıyız.

benzin
petrol

Our car ran out of petrol after ten minutes. - On dakika sonra arabamın benzini bitti.

Our car will run out of petrol in 2 minutes. - İki dakika içerisinde arabamızın benzini biter.

benzin
gas

He contrived a new engine that does not use gas. - O, benzin kullanmayan yeni bir motor icat etti.

He puts aside some gas. - O bir kenara biraz benzin koydu.

benzinli karot makinesi
(İnşaat) asphalt core drilling mac
benzinli motor
petrol engine
benzinli motor
gasoline engine
benzin
{i} fuel

Gasoline is more flammable than fuel oil. - Benzin, fuel oil'den daha yanıcıdır.

Gasoline is used for fuel. - Benzin yakıt için kullanılır.

benzin
gasolin
benzin
(Otomotiv) petroleum
benzin
(Jeoloji) benzene
benzin
(Otomotiv) volatility
benzin
cleaner's naphtha
benzin
gasolene
benzin
benzine
benzin
petrol, gas, gasoline
benzin
benzoline
benzin
{i} juice
Английский Язык - Английский Язык

Определение benzinli в Английский Язык Английский Язык словарь

benzin
{i} fuel, petrol, solvent used in industry
Турецкий язык - Турецкий язык
Benzinle çalışan (motor, makine vb.)
benzin
Bir tür organik yağ çözücü
benzin
Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı
benzin
Benzen
Английский Язык - Турецкий язык

Определение benzinli в Английский Язык Турецкий язык словарь

benzin
(Tıp) (e) Benzin (yağ, kauçuk, reçina vs. eritmek için kullanılan bir sıvı)