Her bike is better than mine.
- Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
The calculator on the table is mine.
- Masadaki hesap makinesi benim.
Her house is in the neighborhood of mine.
- Onun evi benimkinin çevresindedir.
This watch of mine never stops.
- Benim bu saatim asla durmaz.
It's too hard for me.
- Bu benim için çok zordu.
It is easy for me to read this book.
- Bu kitabı okumak benim için kolay.
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.