Her bike is better than mine.
- Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
Your ideas are different from mine.
- Senin fikirlerin benimkinden farklı.
She is a friend of mine.
- O benim bir arkadaşım.
Tom is a friend of mine.
- Tom, benim bir arkadaşımdır.
It is easy for me to read this book.
- Bu kitabı okumak benim için kolay.
It's too hard for me.
- Bu benim için çok zordu.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Thomas thinks he's the center of the world. He's very egocentric.
- Thomas kendisini dünyanın merkezi zannediyor. O, çok ben merkezci.
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.