Tom Fransızca çalışmanın yararlı olmayacağına karar verdi.
- Tom decided that it wouldn't be beneficial to study French.
İnsanın sindirim sisteminde milyonlarca yararlı organizma yaşamaktadır.
- Millions of beneficial organisms live in the human digestive tract.
Aslında faydalı oldu.
- It has actually been beneficial.
Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
- Sunshine is beneficial to plants.
Tom oldukça yardımseverdi.
- Tom was quite helpful.
Tom daha yardımsever olamazdı.
- Tom couldn't have been more helpful.
Yaptığımın faydalı olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think what I did was helpful?
Bana söyleyebileceğin bir şey faydalı olabilir.
- Anything you can tell me might be helpful.
Ona biraz yararlı tavsiye verdim.
- I gave him some helpful advice.
Tony, bize bir parça yararlı tavsiye verdi.
- Tony gave us a piece of helpful advice.
Tom yardımcı oldu mu?
- Has Tom been helpful?
Nasıl yardımcı olabilirim?
- How can I be helpful?
Recycling and reusing garbage can have beneficial effects on the environment.