beknown

listen to the pronunciation of beknown
Английский Язык - Турецкий язык

Определение beknown в Английский Язык Турецкий язык словарь

known
bilinen

Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur. - The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

known
{s} tanınan

Sami iyi tanınan bir avukat tuttu. - Sami hired a well known attorney.

Sony tüm dünyada tanınan bir markadır. - Sony is a brand known around the world.

known
sayılı
known
muayyen
known
tanınmak

O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır. - She is well known both in Japan and in the United States.

O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır. - She is well known both in Japan and in America.

known
ünlü

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür. - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.

known
{f} bil

Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir. - Mr Hashimoto is known to everyone.

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur. - Football is the most known sport in the world.

not beknown
beknown değil
known
tanınmış

O, ülkemizde iyi tanınmıştır. - He is well known in our country.

O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir. - A very well known wine is produced in that region.

known
{s} belli
known
f., bak. know. s. bilinen. i
Английский Язык - Английский Язык
known