begleiten

listen to the pronunciation of begleiten
Немецкий Язык - Турецкий язык
(Gramer) eşlik (refakat) etmek(akk.alır)
v. bı'glaytın eşlik etmek
{bı'glaytın} eşlik etmek
eşlik etmek
refakat etmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение begleiten в Английский Язык Турецкий язык словарь

company
bölük
company
şirket

Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi. - Adopting the new policy was the best thing this company ever did.

Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır. - Mr Kondo is the most hardworking in his company.

company
{i} birlik

Tom artık şirket ile birlikte değil. - Tom is no longer with the company.

Şirkete annesiyle birlikte geldi. - He came in company with his mother.

company
{i} ortaklık

Tom bir ortaklık istediğini söyledi. - Tom said he wanted some company.

Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak daha iyidir. - Better to be alone than in bad company.

company
{i} misafirler; misafir
company
{i} topluluk
company
kuruluş

Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu. - The launching of the company was in 1950.

company
misafirler
company
mürettebat
company
arkadaş

Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim. - I advise you not to keep company with Tom.

Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim. - I just came along to keep Tom company.

company
dost

Tom şirkette benim dostumdur. - Tom is my ally at the company.

company
arkadaşlık

Tom ve Mary birbirlerinin arkadaşlıklarından hoşlanırlar. - Tom and Mary enjoy each other's company.

Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim. - I advise you not to keep company with Tom.

company
company manners görgü kurallarına uygun davranışlar
company
{i} topluluk, kumpanya
company
tiyatro oyuncu topluluğu
company
(isim) şirket, ortaklık, birlik; arkadaşlık, eşlik, topluluk, toplantı, misafir; bölük, tayfa
company
(Avrupa Birliği) şirket, firma
company
(Sosyoloji, Toplumbilim) eşlik (etme)