It doesn't make sense to me.
- Bana göre bir anlamı yok.
She is senior to me by two years.
- O bana göre iki yıl kıdemli.
From my point of view, Australia is one of the best countries in the world.
- Bana göre, Avustralya, dünyanın en iyi ülkelerden biridir.
In my opinion, you're beautiful.
- Bana göre sen güzelsin.
That's an ugly building, in my opinion.
- Bana göre, o, biçimsiz bir bina.
In my opinion, it's not a good idea.
- Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.
Tom can do whatever he likes as far as I'm concerned.
- Bana göre Tom hoşlandığı her şeyi yapabilir.
It's a bit strange as far as I'm concerned.
- Bana göre o biraz tuhaf.
For my part, I have no objection.
- Bana kalırsa benim itirazım yok.
For my part, I don't like this picture.
- Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.
Help me! he repeated while waving his sabre.
- O, kılıcını sallarken bana yardım edin! diye tekrarladı.
Please help me take this down.
- Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
Where do all these moles come from?
- Tüm bu benler nereden geliyor?
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.