There are a lot of fish in the pond.
- Gölde çok sayıda balık var.
Dolphins and whales are not fish.
- Yunuslar ve balinalar balık değildir.
The twelve signs of the Zodiac are: Aries, Taurus, Gemini, Cancer, Leo, Virgo, Libra, Scorpio, Sagittarius, Capricorn, Aquarius and Pisces.
- Burçlar kuşağının on iki burcu şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık.
We are at the end of the Age of Pisces and will be entering the Age of Aquarius.
- Biz Balık Çağı'nın sonundayız ve Kova Çağına giriyor olacağız.
The pond was alive with various tiny fishes.
- Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.
Fishes know how to swim.
- Balıklar nasıl yüzeceğini bilir.
She married an ichthyologist.
- O bir balıkbilimciyle evlendi.
My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
- Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
She cooked some fish for me.
- O, benim için biraz balık pişirdi.
The bad weather prevented me from going fishing.
- Kötü hava balık tutmaya gitmemi engelledi.
I often go fishing in the river.
- Ben sık sık nehirde balık tutmaya giderim.
When an organization or state fails, it is the leadership that is the root cause.
bu kız balık etli.
He went on a fishing trip.
- O bir balık avı gezisine gitti.
Tom won the fishing tournament.
- Balık avı yarışmasını Tom kazandı.
I nearly choked on a fishbone.
- Neredeyse balık kılçığı yutacaktım.
Our boat followed a school of fish.
- Bizim tekne bir balık sürüsünü izledi.
The fish aren't biting today.
- Balıklar bugün ısırmıyorlar.
How did she get to know so much about fish?
- O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi?
The pond was alive with various tiny fishes.
- Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.
Such fishes as carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.