Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.
- The best cookies I've ever eaten are the ones that your mother baked for me.
Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
- I took a cooking class last spring and learned to bake bread.
We bake traditional bread.
- Wir backen traditionelles Brot.
With flour, milk and an egg, one can bake a cake.
- Aus Mehl, Milch und einem Ei kann man einen Kuchen backen.