Tom is going to apply for a job with a computer company.
- Tom bir bilgisayar şirketindeki bir iş için başvuracak.
Tom asked Mary to find out how to apply for a visa.
- Tom Mary'den vize için nasıl başvurulacağını öğrenmesini rica etti.
Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer.
- Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi.
I can fall back on my savings if I lose my job.
- İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on.
- Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.
Tom appealed to us for help.
- Tom yardım için bize başvurdu.
He appealed to us for help.
- O yardım için bize başvurdu.
We should appeal to reason instead of resorting to violence.
- Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.
Tom is ready to resort to violence in order to get what he wants.
- Tom istediğini almak için şiddete başvurmaya hazır.
We should not resort to violence.
- Şiddete başvurmamalıyız.
I referred to the company for his work record.
- Ben onun iş kaydı için şirkete başvurdum.
The speaker occasionally referred to his notes.
- Konuşmacı ara sıra notlarına başvurdu.
We need to apply to the bank for a loan.
- Bir kredi için bir bankaya başvurmamız gerekiyor.
You should apply to Microsoft for the IT job.
- IT için Microsoft'a başvurmalısın.