A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
 - Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
It's not legally binding.
 - O yasal olarak bağlayıcı değil.
I'll send you the link to my website.
 - Sana web sitem için bağlantı göndereceğim.
Would you be able to write down the link to the site?
 - Siteye bağlantı yazabilir misiniz?
Tom knotted the rope securely.
 - Tom ipi güvenli bir biçimde bağladı.
Tie Tom up with this piece of rope.
 - Bu ip parçası ile Tom'u bağla.
They tied the thief to the tree.
 - Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
Tom tied his boat to the dock.
 - Tom teknesini iskeleye bağladı.
These sentences are not directly linked.
 - Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
Tom linked to my website from his blog.
 - Tom bloğundan benim siteme bağlandı.
Tom is going to want to tie up some loose ends.
 - Tom bazı yarım kalmış işleri bağlayacak.
The events were closely linked.
 - Olaylar yakından bağlantılı idi.
A chain is made up of many links.
 - Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur.
He fastened the horse's pack with a rope.
 - O, atın yükünü iple bağladı.
Tom fastened his seat belt.
 - Tom emniyet kemerini bağladı.
Tom tied his shoe laces.
 - Tom ayakkabı bağlarını bağladı.
Mary laced up her boots.
 - Mary çizmelerini bağladı.
I'm not connecting your computers.
 - Ben senin bilgisayarlarını bağlamıyorum.
Connecting a PC to the internet is not rocket science.
 - İnternete bir PC bağlamak roket bilimi değildir.
It's not legally binding.
 - O yasal olarak bağlayıcı değil.
A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
 - Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
A developing embryo connects to the placenta via the umbilical cord.
 - Gelişmekte olan bir embriyo, göbek kordonu yoluyla plasentaya bağlanır.
He connected the cord to the machine.
 - O, kordonu makineye bağladı.
We ascribe his success to hard work.
 - Onun başarısını sıkı çalışmaya bağladık.
Fasten your seat belt when you drive.
 - Araba kullanırken emniyet kemerinizi bağlayın.
Fasten your seat belt.
 - Emniyet kemerini bağla.
Mary attached Tom's mittens to his coat.
 - Mary Tom'un eldivenlerini ceketine bağladı.
Tom attached some twine to the kite.
 - Tom uçurtmaya biraz ip bağladı.
They tied the thief to the tree.
 - Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
The bureaucrats maintain solid ties with the gigantic corporations.
 - Bürokratlar dev şirketler ile sağlam bağları sürdürürler.
You can't destroy the precious bond between mother and child.
 - Anne ve çocuk arasındaki değerli bağları yok edemezsiniz.
Tom attached some twine to the kite.
 - Tom uçurtmaya biraz ip bağladı.
Attach this label to your package.
 - Bu etiketi paketinize bağlayın.
Tom knotted the rope securely.
 - Tom ipi güvenli bir biçimde bağladı.
Please make sure that your seat belt is securely fastened.
 - Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.