The father and son met after a long separation.
 - Baba ve oğul uzun bir ayrılıktan sonra buluştu.
Linda filed for a legal separation.
 - Linda yasal ayrılık için dava açtı.
Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.
 - Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.
Unity is better than disunity.
 - Birlik, ayrılıktan daha iyidir.
Divorce is generally a painful parting.
 - Boşanma genellikle acı bir ayrılıktır.
Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.
 - Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.
Divorce is generally a painful parting.
 - Boşanma genellikle acı bir ayrılıktır.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
 - Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.