Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Automobiles are made in factories.
Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.
- We are producing spare parts in an automobile factory.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
Kapı otomatik olarak açıldı.
- The door opened automatically.
Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
- The automatic doors opened and Tom got in.
Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.
- Tom was signing autographs in front of the theater.
Bu kendiliğinden olur.
- It happens automatically.
Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
- Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
Ödünç para alırsam özerkliğimi kaybedeceğim gibi hissediyorum.
- If I borrow the money, I feel like I'll lose my autonomy.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Automobiles are made in factories.