auskleiden

listen to the pronunciation of auskleiden
Немецкий Язык - Турецкий язык
v. 'ausklaydın (tek.) kaplamak, astarlamak; (de.) soyunmak
soymak, giysilerini çıkarmak; kaplamak, döşemek
{'ausklaydın} tek. kaplamak, astarlanıak; de. soyunmak
sich auskleiden
soyunmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение auskleiden в Английский Язык Турецкий язык словарь

line
{i} hat

Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen. - Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.

Tom'un grev hattını geçecek cesareti olduğundan şüpheliyim. - I doubt that Tom has the courage to cross the picket line.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

Elbiselerin yeni çizgisi Paris'ten. - The new line of dresses is from Paris.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı. - Tom had to wait in line for three hours.

Biz kuyrukta ayakta bekletildik. - We were made to stand in line.

line
dizgin
Немецкий Язык - Английский Язык
to undress somebody
to line
line
auskleiden (mit etwas)
to face something (with something)
auskleiden (mit)
to coat (with)