ausgeklügelt

listen to the pronunciation of ausgeklügelt
Немецкий Язык - Турецкий язык
marifetli
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ausgeklügelt в Английский Язык Турецкий язык словарь

refined
arıtılmış
devised
planlanmış
engineered
tasarlanmış
refined
tam
refined
temizlenmiş
refined
rafine edilmiş
refined
zarif

Yeni model, selefinden daha büyük, daha hızlı ve daha zarifti. - The new model was larger, faster and more refined than its predecessor.

refined
kibar
refined
tasfiye edilmiş
refined
ince
devised
icat

O, daha az yakıt tüketen yeni bir motor icat etti. - He devised a new engine to use less gas.

devised
geliştiriş
refined
(sıfat) arıtılmış, rafine, saf, işlenmiş, ince, kibar, dakik
refined
{s} rafine

Rafine şeker sağlığınız için kötüdür. - Refined sugar is bad for your health.

Onun konuşması çok rafine. - His speech is very refined.

refined
{s} dakik
refined
görgülü/arıtılmış
refined
{s} işlenmiş
Немецкий Язык - Английский Язык
sophisticated
concocted
crafted
devised
sophisticatedly
engineered
refined
cleverly worked out
cleverly thought out