ausblendend

listen to the pronunciation of ausblendend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ausblendend в Английский Язык Турецкий язык словарь

hiding
{i} gizlenme

Benden gizlenmeye devam edemezsin, Tom. - You can't keep hiding from me, Tom.

stripping
soyulma
hiding
{f} sakla

Şüpheli üç haftadır dağlarda saklanıyordu. - The suspect was hiding out in the mountains for three weeks.

Tom kapının arkasında saklanıyordu. - Tom was hiding behind the door.

masking
{f} maskele

Mary duygularını maskelemede iyi değildir. - Mary is not good at masking her emotions.

Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı. - Tom handed Mary the roll of masking tape.

stripping
{f} soy
stripping
{i} soyma
hiding
saklayarak
masking
(Mühendislik) maskeleme

Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı. - Tom handed Mary the roll of masking tape.

Mary duygularını maskelemede iyi değildir. - Mary is not good at masking her emotions.

masking
maskeleyerek
hiding
{i} saklama

Gerçeği saklamayı sürdüremezsin. - You can't keep hiding from the truth.

Gerçek duygusunu saklamada uzman oldu. - He has become expert in hiding his true feeling.

hiding
{i} dayak
hiding
{i} saklanma

Bu mükemmel bir saklanma yeri. - This is the perfect hiding place.

Yeni bir saklanma yeri bulmam gerekiyor. - I need to find a new hiding place.

hiding
{i} gizleme

Kendini gizlemen işe yaramaz. - Hiding yourself won't help.

Tom'un bir şey gizlemediğini nasıl biliyorsunuz? - How do you know Tom wasn't hiding something?

hiding
{i} dövme
hiding
dayak/saklama/saklanma
masking
(Askeri) MASKELEME: Elektronik harpte, özel bir elektromanyetik radyasyonun, kaynak ve/veya amacının saklanması maksadıyla ilave göndericilerin kullanılması
Немецкий Язык - Английский Язык
stripping
blotting out
blinding out
masking
tuning out
masking off
masking out
fading out
hiding
obliterating