aufschüttend

listen to the pronunciation of aufschüttend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение aufschüttend в Английский Язык Турецкий язык словарь

banking
bankacılık

Bankacılık sektörü deregülasyon için lobi yaptı. - The banking industry lobbied for deregulation.

Online bankacılık çok uygun. - Online banking is very convenient.

filling
{i} dolgu

Diş hekimi geçici dolgu yerleştirdi. - The dentist put in a temporary filling.

Diş dolgumu kaybettim. - I've lost my filling.

filling
diş dolgusu
filling
(Havacılık) doluş
banking
{f} bankaya yatır
banking
banka

Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor. - A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.

Bankacılık sektörü deregülasyon için lobi yaptı. - The banking industry lobbied for deregulation.

banking
{i} dönerken yan yatma (uçak)
banking
bank eğimli hareket et
banking
{i} viraj yüksekliği
banking
işlem
banking
{i} banka işlemleri
filling
dolma içi
filling
(isim) dolgu, doldurma, dolma
filling
doldurulan herhangi bir şey
filling
{i} doldurma; dolma
filling
filling station benzin istasyonu
filling
{i} dişçi. dolgu
Немецкий Язык - Английский Язык
making up
filling
raising
heaping up
banking