O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
- We go to school because we want to learn.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Yağmur yüzünden gelemedim.
- I couldn't come because of the rain.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.
He's not a nice guy, because he yells at people for no reason.