arzneimittel

listen to the pronunciation of arzneimittel
Немецкий Язык - Турецкий язык
[das] ilaç, ecza
sifal
Английский Язык - Турецкий язык

Определение arzneimittel в Английский Язык Турецкий язык словарь

medicine
tıp

O, üniversitede tıp eğitimi almaya karar verdi. - He decided to major in medicine in college.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor. - Recent advances in medicine are remarkable.

medicine
{i} doktorluk

O doktorluktan men edildi. - He was banned from practising medicine.

Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır. - My father practices medicine.

medicine
(Tıp) Tıp (ilmi), tababet, hekimlik
drugs
uyuşturucu

Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum. - I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught.

Tom uyuşturucu kullanmaz. - Tom doesn't use drugs.

medication
(Tıp) medikasyon
medicine
em
medication
ilaçla tedavi
drugs
ilaçlar

İlaçlar modern toplumun bir kanseridir. - Drugs are a cancer of modern society.

Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor. - The elderly man takes strong drugs for his heart.

medication
i., tıb
medication
(Tıp) İlacla tedavi
medication
{i} ilaç tedavisi

İlaç tedavisi bir seçenektir. - Medication is an option.

İlaç tedavisi gerçekten önemli. - Medication is really important.

medication
{i} ilaç

Ağrı için sana ilaç verebilirim. - I can give you medication for the pain.

Tom herhangi bir ağrı kesici ilaç istemedi. - Tom hasn't asked for any pain medication.

medication
ilaç/ilaç katma
medicine
(isim) ilaç, tıp, doktorluk, büyü, sihirbazlık
medicine
{i} tıp, hekimlik
medicine
afsun
medicine
ilaçla tedavi etmek