arbeitskollegin

listen to the pronunciation of arbeitskollegin
Английский Язык - Турецкий язык

Определение arbeitskollegin в Английский Язык Турецкий язык словарь

co-worker
İş arkadaşı

O bir iş arkadaşını arabayla götürdü. - She gave a lift to a co-worker.

Sami yardımcı olacak birkaç iş arkadaşına ihtiyaç duydu. - Sami needed a few co-workers to assist.

colleague
mesai arkadaşı
colleague
{i} iş arkadaşı

O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı. - His colleagues gave him a present when he retired.

Git ve iş arkadaşımla konuş. - Go and speak to my colleague.

mate
{f} dengini bulmak
colleague
görevdaş
colleague
(Politika, Siyaset) siyasal olarak muadil
mate
eş olmak
co-worker
meslektaş

O gerçekten çok çalışıyor ve onun meslektaşları bunun için ona saygı duyuyor. - He works really hard, and his co-workers respect him for it.

Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor. - Company policy precludes fraternization between co-workers.

colleague
meslektaş

Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi. - His colleague was transferred to an overseas branch.

İspanya'da bir meslektaşımız var. - We have a colleague in Spain.

mate
arkadaş

Tom ve ben ruh arkadaşlarıyız. - Tom and I are soul mates.

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar. - They want to choose their mates by their own will.

colleague
arkadaş

Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı. - He made the plan along with his colleagues.

Git ve iş arkadaşımla konuş. - Go and speak to my colleague.

colleague
görevdeş
mate
Dost, arkadaş
mate
mate mat et/çiftleş
mate
çift hayvanın erkek veya dişisi
mate
ikinci kaptan
Немецкий Язык - Английский Язык
workmate
teammate
team mate
colleague
work mate
co-worker
mate
Gerade als ich nach Hause gehen wollte, hat mich eine Arbeitskollegin abgefangen
A co-worker buttonholed me just as I was going home