This movie explores the possibilities.
- Bu film olanaklarını araştırıyor.
The boy succeeded in his quest, guided by the spirit of a squirrel.
- Bir sincap ruhu tarafından yönlendirilen çocuk araştırmasında başarılı olmuştu.
They explored the desert in quest of buried treasure.
- Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
A committee has been set up to investigate the problem.
- Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
It's my business to investigate such things.
- Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
- Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
He says he will inquire into the matter.
- Konuyu araştıracağını söylüyor.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
- Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
Please look into this matter as soon as you can.
- Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.
The hunter explored the appearance of the sky.
- Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
Tom explored every possibility.
- Tom her olasılığı araştırdı.