Everyone in the apartment block shares a kitchen.
- Apartmandaki herkes bir mutfağı paylaşır.
I live on the top floor of a six storey apartment block.
- Altı katlı bir apartmanın en üst katında yaşıyorum.
Tom parked as close to Mary's apartment building as he could.
- Tom mümkün olduğu kadar Mary'nin apartmanına yakın parketti.
There's a laundromat in the basement of our apartment building.
- Bizim apartmanın bodrum katında bir çamaşırhane var.
There's a laundromat in the basement of our apartment building.
- Bizim apartmanın bodrum katında bir çamaşırhane var.
Tom lives on the third floor of this apartment building.
- Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
We live in the block of flats just there on the other side of the street.
- Caddenin diğer tarafındaki apartman dairelerinde yaşıyoruz.
We live in the block of flats just across the road.
- Yolun hemen karşısındaki apartman dairelerde yaşıyoruz.
We live in the block of flats just there on the other side of the street.
- Caddenin diğer tarafındaki apartman dairelerinde yaşıyoruz.
We live in the block of flats just across the road.
- Yolun hemen karşısındaki apartman dairelerde yaşıyoruz.
Tom lives in an apartment complex.
- Tom bir apartman bloğunda yaşıyor.
When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
- Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
Is there a telephone in the flat?
- Apartman dairesinde bir telefon var mı?
Has the flat got a garage?
- Apartman dairesinin bir garajı var mı?
We rented an apartment when we lived in New York.
- New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
My uncle lives in an apartment.
- Amcam bir apartman dairesinde yaşamaktadır.