angestrichen

listen to the pronunciation of angestrichen
Английский Язык - Турецкий язык

Определение angestrichen в Английский Язык Турецкий язык словарь

marked
{s} işaretli

Tom üzerinde oturma odası eşyası işaretli bir karton kutuyu açtı. - Tom opened a cardboard box marked living room stuff.

Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi. - The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.

marked
{s} dikkat çekici
painted
{s} boyalı

Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur. - Barns are painted red because red paint is cheap.

Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil. - The devil is not so black as he is painted.

painted
{s} boyanmış

Mary'nin tırnakları parlak kırmızıya boyanmış. - Mary's nails were painted a bright red.

Tom'un kapısı maviye boyanmış. - Tom painted the door blue.

marked
markalama
marked
mimlenmek
marked
damgalı
marked
(Dilbilim) belirtili
marked
çizili
marked
nişanlanmak
marked
bariz
marked
göze çarpan
marked
{f} işaretle

Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi. - Tom marked a sentence with a yellow highlighter.

Takvimimde doğum gününü işaretledim. - I marked your birthday on my calendar.

marked
{s} belirgin

Onlar arasında belirgin bir fark var. - There is a marked difference between them.

İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin. - The contrast between the two ideas is very marked.

painted
renkli
marked
{s} mimli
Немецкий Язык - Английский Язык
decorated with paint
painted
coated with paint
marked