Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Arapça çalışmak istiyorum.
- I would like to study Arabic.
Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
- The author killed himself in his study.
Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü.
- My father converted a garage into a study.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin.
- You must study hard and learn many things.
Yıldızları incelemek için bir gözlemevi yaptı.
- He built an observatory to study the stars.
Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik.
- We went to the museum to study Japanese history.
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
- I'm too tired to do study.
Yabancı bir dil öğrenmek zordur.
- Studying a foreign language is hard.
Öğrenmek için her gün okula gider.
- He goes to school to study every day.