alt (gewohnt, unverändert)

listen to the pronunciation of alt (gewohnt, unverändert)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение alt (gewohnt, unverändert) в Английский Язык Турецкий язык словарь

usual
olağan

Ağrı için olağan neden nedir? - What is the usual cause for the pain?

Polisin olağan arama prosedürlerini izleyip izlemediği belli değil. - It is not evident whether the police followed the usual search procedures.

usual
{s} herzamanki
usual
alışılagelmiş
unchanged
{s} eskisi gibi
usual
usuallyekseriyetle
usual
{s} her günkü
usual
alışılagelen
usual
olagelmek
unchanged
değişmemiş
usual
her zamanki

O, her zamanki gibi geç geldi. - She came late as usual.

O, her zamanki gibi geç geldi. - He came late as usual.

usual
as usual âdet üzere
usual
her zamanki gibi

Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı. - As usual, Mike was late for the meeting this afternoon.

Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı. - As usual, the physics teacher was late for class.

usual
{s} alışılmış
unchanged
{s} değiştirilmemiş
usual
(sıfat) her günkü, olağan, alışılmış, herzamanki, klasik
usual
{s} alışılmış, mutat
Немецкий Язык - Английский Язык
usual
unchanged