Tom prayed for forgiveness.
- Tom affedilmek için dua etti.
I certainly don't condone that.
- Kesinlikle onu affetmem.
I lied. Please forgive.
- Yalan söyledim. Lütfen affet.
Please forgive me for telling a lie.
- Yalan söylediğim için beni affet,lütfen.
Tom forgave Mary for losing all his money.
- Tom bütün parasını kaybettiği için Mary'yi affetti.
Tom never forgave himself for hurting Mary the way he did.
- Tom yaptığı tarz Mary'yi incittiği için kendini asla affetmedi.
The teacher excused me for being late for class.
- Öğretmen derse geç kaldığım için beni affetti.
You'll have to excuse me.
- Beni affetmek zorunda kalacaksın.
Tom still hasn't forgiven me.
- Tom hâlâ beni affetmedi.
We have already forgiven you.
- Biz zaten sizi affettik.