Be more careful. Rushing through things is going to ruin your work.
- Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.
I don't see any reason for rushing.
- Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
Anyhow it will be a good idea to hurry up.
- Nasıl olsa acele etmek iyi bir fikir olacak.
You have to hurry up so you'd catch the last train.
- Son treni yakalamak için acele etmek zorundasın.
Sorry, but I have to hurry. I have no time to explain this in detail.
- Üzgünüm, ama acele etmek zorundayım. Bunu detaylı açıklamak için vaktim yok.
It doesn't look like there's any big reason to hurry.
- Acele etmek için herhangi bir büyük neden var gibi görünmüyor.
There's no need to rush.
- Acele etmeye gerek yok.
Don't rush into marriage.
- Evlenmek için acele etmeyin.
Hurrying leads to mistakes being made.
- Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.
I don't see any reason for hurrying.
- Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
Take your time, or you may make some mistake.
- Acele etmeyin, yoksa hata yapabilirsiniz.
Take your time. There's no hurry.
- Acele etme. Aceleye gerek yok.