Benim onun kitaplığına erişimim var.
- I have access to his library.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
- Get both a phone and internet access in a single package!
Polis yola girişi kısıtladı.
- The police restricted access to the road.
Onların kütüphaneye giriş izinleri var.
- They have access to the library.
Sami, Leyla'nın parasına erişmek istiyordu.
- Sami wanted to access Layla's money.
Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
- I often use SSH to access my computers remotely.
Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum.
- I feel naked without accessories.
Bu ışıltılı aksesuvar senin svetşörtüne uymuyor. Bunu dene!
- That glittering accessory doesn't go with your sweatshirt. Try this on!
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür.
- It is possible to access the Internet without a wire.
Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var.
- All students have access to the library.
Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
- I often use SSH to access my computers remotely.
Şehre demir yolu ile erişilebilir.
- The town is accessible by rail.
Piknik alanına kara yolu ile kolayca ulaşılabilir.
- The picnic area is easily accessible by road.