Определение a whole lot of в Английский Язык Турецкий язык словарь
- (Konuşma Dili) pek çok
Tom'un pek çok zamanı yoktu.
-Tom doesn't have a whole lot of time.
Benim pek çok fikirlerim var.
-I have a whole lot of ideas.
- k. dili pek çok: A whole lot of people don´t approve of this. Pek çok kişi bunu hoş görmüyor
- a lot of
- birçok
Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
-A lot of clients come to the lawyer for advice.
Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
-A lot of English words are derived from Latin.
- a lot of
- sürüsüne bereket
- a lot of
- bini bir paraya
- a whole of
- pek çok
- a lot of
- bir dünya
- a lot of
- külli
- a lot of
- çok
Ailesini çok endişelendirdi.
-He caused his parents a lot of anxiety.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
-I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
- a lot of
- niçe-niçe
- a lot of
- kârlı
- a lot of
- bir çok
Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor.
-A lot of students look up to Mr Brown.
Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
-You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
- a lot of
- çok/pek çok (şey): She bought a lot of books. Çok kitap aldı
- a whole lot
- dünya kadar
Связанные Термины
Определение a whole lot of в Английский Язык Английский Язык словарь
- A lot of
- gobs of
He wants to make gobs of money selling cassettes.
- a lot of
- very much, very many
Связанные Термины
Расстановка переносов
a whole Lot ofТурецкое произношение
ı hōl lôt ıvПроизношение
Resimler
Видео
... from deficit to surplus and created a whole lot of millionaires to boot. ...
... I don't have a whole lot of money. ...