Böyle bir numarayla beni kandıramazsın.
 - You can't fool me with a trick like that.
Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor.
 - The boy knows many magic tricks.
Jack bana kirli bir oyun oynadı.
 - Jack played a dirty trick on me.
Sık sık bana oyunlar oynardı.
 - She would often play tricks on me.
Yaşlı bir köpeğe yeni hünerler öğretmek zor.
 - It's hard to teach an old dog new tricks.
Kardeşine muziplik yapmayı bırak.
 - Stop playing tricks on your brother.