Herkes kuklaları sever.
 - Everyone loves puppets.
Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.
 - The Foreign Minister was a puppet.
Kendime güzel bir ahşap kukla yapmayı düşündüm.
 - I thought of making myself a beautiful wooden marionette.
Kukla, elbiselerini çıkardı ve kurumaları için onları kumun üzerine serdi.
 - The marionette took off his clothes and laid them on the sand to dry.