Benim dişetim kanıyor.
 - I have bleeding gums.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
 - Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
 - Some gum stuck to his shoes.
Sakız tadını kaybetti.
 - The gum has lost its taste.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
 - Gum got stuck to the bottom of my shoe.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
 - I bought a piece of baggage.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
 - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.