Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
 - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
 - He's studying hard so he can pass the entrance exam.
Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.
 - There is a secret passageway in my mind leading to my childhood.
Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.
 - We found a secret passage into the building.
Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük.
 - This ship is too big to pass through the canal.
Panama Kanalı'ndan geçtik.
 - We passed through the Panama Canal.
Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı.
 - The person whose name was on the passport was described with words.
Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.
 - When you travel abroad, you usually need a passport.
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
 - Some read books just to pass time.
Bire on testi geçebilirsin.
 - Ten to one you can pass the test.
Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi.
 - The resolution that a new road be built was passed.
Linda on altı yaşındaydı fakat yirmi olarak kabul edilmesi için sorun yoktu.
 - Linda is sixteen, but had no trouble passing for twenty.