Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.
 - She was wearing a splendid outfit.
Bu kıyafetle ilgili ne düşünüyorsun?
 - What do you think of this outfit?
Öncüleri bir takım engellerin üstesinden geldiler.
 - The pioneers overcame a set of obstacles.
Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.
 - Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.