Bu limonlar çok taze.
- These lemons are fresh.
Limon ekşi bir meyvedir.
- The lemon is a sour fruit.
Limonlu gazozu portakallı gazozdan daha çok severim.
- I like lemonade more than orangeade.
Limonlu bir çay , lütfen.
- A tea with lemon, please.
Tom limonatasından bir yudum aldı.
- Tom took a sip of lemonade.
Biraz limonata almak ister misin?
- Would you like to buy some lemonade?
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.