a particular such rule

listen to the pronunciation of a particular such rule
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a particular such rule в Английский Язык Турецкий язык словарь

law
{i} hukuk

Kitap hukuk hakkında. - The book is about the law.

O, üniversitede hukuk eğitimi alıyor. - He is studying law at the university.

law
kanun

Kanun herkes için aynıdır. - The law is the same for everyone.

Kanun herkes için aynıdır. - The law is equal for all.

law
sakçı
law
{i} kural

Her şey doğanın kurallarına tabidir. - Everything is subject to the laws of nature.

Araba sürerken trafik kurallarına uymamız gerekiyor. - You should obey the traffic laws when you drive.

law
{i} yasa

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler. - Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

law
{i} dava

Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi. - A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.

Avukatlar davaları kazandıklarında çok miktarda dolar kazanırlar. - Lawyers make mega bucks when they win cases.

law
sokaklarda emniyet
law
{i} ilke
law
polis law and order küçük suçlara karsı şiddet
law
the law hâkim veya avukatlar sınıfı
law
(Avrupa Birliği) hukuk, yasa, kanun,mevzuat
law
{i} yasal çözüm
Английский Язык - Английский Язык
law

A new law forbids driving on that road.

a particular such rule

    Расстановка переносов

    a par·ti·cu·lar such rule

    Турецкое произношение

    ı pırtîkyılır sʌç rul

    Произношение

    /ə pərˈtəkyələr ˈsəʧ ˈro͞ol/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈsʌʧ ˈruːl/
Избранное