Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a flat surface or layer on which something else is to be placed

listen to the pronunciation of a flat surface or layer on which something else is to be placed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a flat surface or layer on which something else is to be placed в Английский Язык Турецкий язык словарь

bed
{f} kalmak

O yatakta kalmak zorunda kaldı. - He had to stay in bed.

Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım. - I had to stay in bed all day.

bed
{i} zemin

Kanada'da zeminde değil yatakta uyuyoruz. - In Canada we sleep in a bed, not on the floor.

Yeni evimde oturma odası zemin katta ve yatak odası birinci katta. - In my new house, the living room is on the ground floor and the bedroom is on the first floor.

bed
sabitleştirmek
bed
oturtmak
bed
(Argo) aşk yaşamak
bed
tarh
bed
(ırmak/vb.) yatak
bed
karyola

Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı. - Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.

Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum. - I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle.

bed
üzerinde yetiştirmek
bed
yerleştirmek
bed
{i} temel
bed
iaşe ve ibateş confined to bed yatağa düşmüş
bed
{i} nehir yatağı

NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti. - NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.

Eski nehir yatağını iki kilometre izle. - Follow the old river bed for two kilometers.

bed
{i} yatak,yatak
bed
{f} dikmek (bitki)
bed
{i} tabaka
bed
bed and board yiyecek ve yatacak yer
bed
(fiil) yatırmak, yatacak yer sağlamak, yatak yapmak; yerleşmek, kalmak; dikmek (bitki)
bed
{f} yatak yapmak
Английский Язык - Английский Язык
bed

The meats and cheeses lay on a bed of lettuce.

a flat surface or layer on which something else is to be placed

    Расстановка переносов

    a flat sur·face or lay·er on which some·thing else I·s to be placed

    Турецкое произношение

    ı flät sırfıs ır leyır ôn hwîç sʌmthîng els îz tı bi pleyst

    Произношение

    /ə ˈflat ˈsərfəs ər ˈlāər ˈôn ˈhwəʧ ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈels əz tə bē ˈplāst/ /ə ˈflæt ˈsɜrfəs ɜr ˈleɪɜr ˈɔːn ˈhwɪʧ ˈsʌmθɪŋ ˈɛls ɪz tə biː ˈpleɪst/
Избранное