Английский Язык - Турецкий язык
Определение a female servant; a maid. see usage notes в Английский Язык Турецкий язык словарь
- girl
- kız
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
-He married a Canadian girl.
Onun kız arkadaşı Japon.
-His girlfriend is Japanese.
- girl
- kadın
Küçük kız güzel bir kadın oldu.
-The little girl grew into a beautiful woman.
Kız ince belli bir kadın haline geldi.
-The girl has grown into a slender woman.
- girl
- sevgili
Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.
-To tell the truth, she is my girlfriend.
Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
-I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
- girl
- kadın işçi
- girl
- bayan dost
- girl
- girl scout kız izci
- girl
- {i} k.dili. kız arkadaş
- girl
- {i} kız arkadaş
Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
-How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?
Kız arkadaşına doğru koştum.
-I ran into your girlfriend.
- girl
- {i} hizmetçi kız
- girl
- girl friend yakın kız arkadaş
- girl
- girlhoodkızlık çagı
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение a female servant; a maid. see usage notes в Английский Язык Английский Язык словарь
- girl
a female servant; a maid. see usage notes
Расстановка переносов
a fe·male servant; a maid. see us·age notesПроизношение
Resimler
История
Избранное