Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
- I sometimes wonder if I am a girl.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
- He married a Canadian girl.
Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler.
- Women and girls would cross over the street rather than meet him.
Bu kız bir kadın oldu.
- This girl has become a woman.
Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz.
- Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.
Sevgilisi de oradaydı.
- His girlfriend was there, too.
Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.
- Tom and his girlfriend are in the same class.
Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
... You get points for being such a good daughter and using your ...
... My daughter actually loves muscles. ...