a certain number or quantity

listen to the pronunciation of a certain number or quantity
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a certain number or quantity в Английский Язык Турецкий язык словарь

certain
malum
certain
{s} mutlâk

O, oyunu mutlaka kazanacak. - He is certain to win the game.

certain
{s} güvenilir

Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim. - I'm certain that your intentions are honorable.

Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir. - Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful.

certain
belirli

Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu. - The third star belonged to a certain king.

Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır. - Properly used, certain poisons will prove beneficial.

certain
muhakkak
certain
{s} kesin

Kesinlikle,kart oynamayı severim. - Certainly, I like playing cards.

Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok. - You can certainly swim in the lake, but there is no sense in doing so.

certain
Belli

Ona belli bir genç doktor tarafından bakıldı. - He was taken care of by a certain young doctor.

Bizim sınıfta belli bir çocuktan etkileniyorum. - I am attracted to a certain boy in my class.

certain
{s} kesin, kati
certain
{s} belirli, muayyen
certain
{s} belirlenmiş
certain
{s} kuşkusuz
certain
of a certain age orta yaşlı
certain
{s} emin

Tom kesinlikle hepimizin eğlendiğinden emin oldu. - Tom certainly made sure we all had a good time.

15 Mart'a kadar laboratuvar ekipmanını teslim edebileceğimden eminim. - I'm certain we can deliver the laboratory equipment by March 15th.

certain
(sıfat) kesin, muhakkak, mutlâk, şüphesiz, güvenilir, kuşkusuz, emin, belirlenmiş, belirli, belli; herhangi bir, falanca
certain
kararlaşmış
certain
{s} herhangi bir

Tom kesinlikle bugün geleceğini herhangi birinin bilmesine izin vermedi. - Tom certainly didn't let anyone know that he was arriving today.

Herhangi bir kış gününde ona rastladım. - I met her on a certain winter day.

certain
süphesiz
Английский Язык - Английский Язык
certain
a certain number or quantity

    Расстановка переносов

    a cer·tain num·ber or quan·ti·ty

    Турецкое произношение

    ı sırtın nʌmbır ır kwäntıti

    Произношение

    /ə ˈsərtən ˈnəmbər ər ˈkwäntətē/ /ə ˈsɜrtən ˈnʌmbɜr ɜr ˈkwɑːntətiː/
Избранное