The roof declines at a sharp angle.
- Çatı keskin bir açıyla eğimlidir.
We considered the problem from all angles.
- Sorunu tüm açılardan düşündük.
There are other aspects.
- Diğer bakış açıları var.
This is quite sound from a scientific aspect.
- Bu, bilimsel açıdan son derece sağlam.
Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
He has a very materialistic outlook on life.
- Onun hayata çok materyalist bir bakış açısı vardır.
We should consider the problem from a child's point of view.
- Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.
Try to see the problem from her point of view.
- Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.
The two neighbouring countries differ from each other in all respects.
- İki komşu ülke her açıdan birbirinden farklıdır.
I fall behind him in this respect.
- Bu açıdan onun gerisine düştüm.
From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
- Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
I am looking at the matter from a different viewpoint.
- Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
I share his political perspective.
- Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum.
We should consider the problem from a child's perspective.
- Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.
I turned the corner and caught sight of a newly opened restaurant.
- Ben köşeyi döndüm ve yeni açılmış bir restoranı gördüm.
There's a small shop on the corner that is open 24 hours a day.
- Köşede 24 saat açık olan küçük bir dükkan var.
I can understand your point of view.
- Bakış açınızı anlayabiliyorum.
This is a valid point of view.
- Bu geçerli bir bakış açısıdır.
Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
- Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.