şişmanı

listen to the pronunciation of şişmanı
Турецкий язык - Английский Язык

Определение şişmanı в Турецкий язык Английский Язык словарь

şişman
fat

I don't like that fat kid who ate your lunch. - Senin öğle yemeğini yiyen o şişman çocuğu sevmiyorum.

He was large, not to say fat. - Ona şişman denmez, iriydi.

şişman
portly
şişman
overweight

He's on a diet because he is a little overweight. - Biraz şişman olduğu için diyette.

Has Mary always been overweight? - Mary her zaman şişman mıydı?

şişman
stout
şişman
flesh
şişman
pudgy
şişman
rotund
şişman
fatter

She seems to get fatter and fatter. - Gittikçe şişmanlıyor gibi görünüyor.

Tom is fatter now than when I last saw him. - Tom şimdi onu son gördüğüm zamankinden daha şişman.

şişman
corpulent
şişman
obese

I think Tom is obese. - Tom'un şişman olduğunu tefekkür ediyorum.

People say I'm obese. - İnsanlar benim çok şişman olduğumu söylüyor.

şişman
fat, portly, corpulent, obese (person)
şişman
elephantine
şişman
in flesh
şişman
fat, obese, corpulent, rotund
şişman
fatty
şişman
fleshy
şişman
dimension
şişman
porky
şişman
pursy
şişman
gross
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение şişmanı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Şişman
mülahham
Şişman
(Osmanlı Dönemi) BATİN
Şişman
semiz
Şişman
şişko
Şişman
kilolu
Şişman
(Osmanlı Dönemi) BECİL
şişman
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham: "Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü."- E. E. Talu
şişman
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen kimse, şişko, mülâhham