öfkelilik

listen to the pronunciation of öfkelilik
Турецкий язык - Английский Язык

Определение öfkelilik в Турецкий язык Английский Язык словарь

öfke
anger

He could no longer contain his anger. - O artık öfkesini tutamadı.

Her voice was quivering with anger. - Onun sesi öfkeden titriyordu.

öfke
rage

The child is helpless in his rage. - Çocuk öfkesinde çaresizdir.

Tom cried tears of rage. - Tom öfke gözyaşlarıyla ağladı.

öfke
{i} fury

Music gives sound to fury, shape to joy. - Müzik öfkeye ses, eğlenceye şekil verir.

The storm remitted its fury. - Fırtına onun öfkesini azalttı.

öfke
indignation
öfke
temper

Ken is not the type of person who loses his temper easily. - Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.

Bob could not control his temper. - Bob öfkesini kontrol edemedi.

öfke
{i} exasperation
öfke
pet
öfke
{i} ire
öfke
{i} huff
öfke
irritation
öfke
vehemence
öfke
dander
öfke
storm

Tom stormed into his office and slammed the door. - Tom ofisine öfkeyle girdi ve kapıyı çaptı.

The storm remitted its fury. - Fırtına onun öfkesini azalttı.

öfke
huffiness
öfke
berserker rage
öfke
flare
öfke
sound and fury
öfke
frenzy
öfke
passion
öfke
bate
öfke
heat
öfke
displeasure

A frown may express anger or displeasure. - Kaş çatma öfke ya da hoşnutsuzluk ifade edebilir.

öfke
paddy
öfke
flare up
öfke
choler
öfke
wax
öfke
spunk
öfke
dudgeon
öfke
wrath
öfke
steam
öfke
anger, rage, fury
öfke
fume
öfke
pash
öfke
paddywhack
öfke
exasperate

Sami was exasperated by Layla's behavior. - Sami, Leyla'nın davranışlarından öfkelendi.

öfke
(Tekstil) distaff
öfke
furiousness
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение öfkelilik в Турецкий язык Турецкий язык словарь

öfke
Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap
öfke
Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap: "Eve gelinceye kadar hiç öfkesi kalmadı."- Ö. Seyfettin
öfkelilik
Избранное